1. Daha az yıkayın
Daha azı daha fazladır. Çamaşır yıkama söz konusu olduğunda bu kesinlikle iyi bir tavsiyedir. Uzun ömür ve dayanıklılık için %100 pamuklu tişörtler yalnızca ihtiyaç duyulduğunda yıkanmalıdır.
Birinci sınıf pamuk güçlü ve dayanıklı olmasına rağmen, her yıkama doğal liflerine baskı uygular ve sonuçta tişörtlerin daha hızlı eskimesine ve solmasına neden olur. Bu nedenle dikkatli yıkamak, en sevdiğiniz tişörtünüzün ömrünü uzatmak için en önemli ipuçlarından biri olabilir.
Her yıkamanın çevre üzerinde de etkisi vardır (su ve enerji açısından) ve daha az yıkamak kişinin su kullanımını ve karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olabilir. Batı toplumlarında, çamaşır yıkama rutinleri genellikle gerçek ihtiyaçtan (örneğin, kirli olduğunda yıkamak) ziyade alışkanlığa (örneğin, her kullanımdan sonra yıkamak) dayanmaktadır.
Çamaşırları yalnızca ihtiyaç duyulduğunda yıkamak kesinlikle hijyenik değildir; aksine çevreyle daha sürdürülebilir bir ilişki kurulmasına yardımcı olur.
2. Benzer renkte yıkayın
Beyaz ile beyaz! Daha parlak renkleri bir arada yıkamak, yazlık tişörtlerinizin taze ve beyaz görünmesine yardımcı olacaktır. Açık renkleri bir arada yıkayarak beyaz tişörtünüzün griye dönme veya başka bir giysi tarafından lekelenme (pembe düşünün) riskini azaltırsınız. Özellikle birkaç kez yıkanmışsa, genellikle daha koyu renkler makinede bir araya getirilebilir.
Giysilerinizi kumaş türüne göre ayırmak, yıkama sonuçlarınızı daha da optimize edecektir: spor giyim ve iş kıyafetlerinin, süper hassas bir yazlık gömlekten farklı ihtiyaçları olabilir. Yeni bir giysiyi nasıl yıkayacağınızdan emin değilseniz, bakım etiketine hızlıca göz atmak her zaman faydalı olacaktır.
3. Soğuk suyla yıkayın
%100 pamuklu tişörtler ısıya dayanıklı değildir ve hatta çok sıcak yıkandığında çeker. Açıkçası deterjanlar yüksek sıcaklıklarda daha iyi çalışır, bu nedenle yıkama sıcaklığı ile etkili temizlik arasında doğru dengeyi bulmak önemlidir. Koyu renkli tişörtler genellikle tamamen soğukta yıkanabilir ancak mükemmel beyaz tişörtleri 30 derece civarında (veya istenirse 40 derecede) yıkamanızı öneririz.
Beyaz tişörtlerinizi 30 veya 40 derecede yıkamak hem daha uzun süre dayanmasını ve daha taze görünmesini sağlar hem de istenmeyen renklerin (koltuk altı sarı lekeler gibi) oluşma riskini azaltır. Bununla birlikte, oldukça düşük sıcaklıkta yıkama aynı zamanda çevresel etkiyi ve faturanızı da azaltabilir: Sıcaklığın yalnızca 40 dereceden 30 dereceye düşürülmesi, enerji tüketimini %35'e kadar azaltabilir.
4. Ters taraftan yıkayın (ve kurulayın)
Tişörtlerin “tersyüz” yıkanmasıyla tişörtün iç kısmında kaçınılmaz aşınma ve yıpranma meydana gelirken, dış kısımdaki görsel efekt etkilenmez. Bu, doğal pamuğun istenmeyen tüylenme ve tüylenme riskini azaltır.
Tişörtler de kuruması için ters çevrilmelidir. Bu, dış yüzeyi sağlam kalırken giysinin iç kısmında da potansiyel solmanın meydana geleceği anlamına gelir.
5. Doğru (dozajda) deterjanı kullanın
Artık piyasada, kimyasal (yağ bazlı) içeriklerden kaçınırken doğal içeriklere dayalı daha çevre dostu deterjanlar var.
Ancak "yeşil deterjanların" bile atık suyu kirletebileceğini ve aşırı miktarda kullanıldığında giysilere zarar verebileceğini, çünkü çok sayıda farklı madde içerebileceğini unutmamak önemlidir. %100 yeşil bir seçenek olmadığından fazla deterjan kullanmanın çamaşırlarınızı daha temiz hale getirmeyeceğini unutmayın.
Çamaşır makinesine ne kadar az giysi koyarsanız o kadar az deterjana ihtiyaç duyarsınız. Bu aynı zamanda az çok kirli olan giysiler için de geçerlidir. Ayrıca suyun daha yumuşak olduğu bölgelerde daha az deterjan kullanabilirsiniz.
Gönderim zamanı: Şubat-03-2023